Saturday, November 15, 2008


MERHAMETLİ OLMAK MASRAFLIDIR

Daha önce size yağmur altında kedi topladığımı anlatmıştım. Ben kedileri seven birisi olmakla birlikte, kedi koleksiyoncusu bir insan değilim!. Ben ve diğer aile bireyleri sokağa çıkarken "bugün de sokaktan kedi toplayalım" diye düşünmüyoruz elbette. Öyle düşünsek evimizde şimdiye kadar 20-30 kedi olurdu. Ama evimizde iki kedi ve ofisimde de yine sadece iki kedicik var! Gel-gelelim bu kedicikler yağmur altında, yaralı veya başka bir şekilde karşımıza çıkıyorlar. Biz de bunun bir sebebi olduğunu düşünüp, karşımıza çıkmış olan bu kedicikleri eve getiriyoruz.

Bu durumu gören dostlarımız bize biraz "saf" gözüyle bakıyorlar. Bir keresinde bir tanıdığım "Yahu bunları yaratan Allah rızıklarını da verir. Gördüğünüz yerde bırakın" demişti. Ben de "demek ki onlara rızık ulaşması konusunda biz vesile olarak seçildik!" diye cevap verdim. Cevabımı kavrayabildi mi bilmiyorum. Konunun sadece beslenme sorunu olmadığını, sözgelimi kedilerimizden birisini gördüğümüzde patilerinden birisinin ezilmiş bulunduğunu, onu o hâlde bırakamadığımızı anlatmaya çalıştım, ama anlamadı. Sadece kedilere değil insanlara da yardımcı olmaya çalışırım. Bir keresinde Üsküdar’da gece vakti rastladığım ve çay bahçesinde sabahlamaya karar vermiş olan birisini evime davet etmiştim. O gece evde benden başka kimse yoktu ve o beyefendi de çok üşümüş ve uykusuzdu. Fakat o, bu teklifi kabul etmedi. Bunu söylememin sebebi "sokakta bu kadar insan var, sıra kedilere mi geldi?" diyen bilmiş kişilere de bir not düşmüş olmaktır!

Bence çok açık, ama başkalarına –nedense- kapalı olan şeyleri anlatmaya çalışmak, hayatımın bir parçası olagelmiştir. Bundan şikâyetçi miyim? Hayır. Ama bazen çok yorulduğumu hissediyorum. Kedi toplama konusu da bunlardan birisidir. Bir kedi veya başka bir canlı çaresizse veya acı çekiyorsa, sizin karşınıza çıkmışsa ve sizin de onun için yapabileceğiniz bir şeyler varsa, ona yardımcı olmaya çalışırsınız. Bu, bence çok açık ve insanî bir şeydir. Peki, açıklama yapmak zorunda kalan taraf neden hep ben veya ailemin bireyleri oluyoruz?

Neden insanlar çaresiz kedilerden kaçarlar? Çünkü merhametli olmak masraflıdır ve merhamet sorumluluk getirir. Kediye yiyecek vermeniz ve zaman ayırmanız gerekir. Ama çağımız insanının ödeyecek araba taksitleri, kablolu televizyon aidatları, konu-komşu görsün diye almaları gereken şeyleri var! Çünkü bir kediyle bile olsa, her ilişki zaman ve emek ister. Çağımız insanı kedi besleyemez, çünkü MSN denilen "geyik parkında" onu bekleyen bir sürü kişi var ve bir kediye ayıracak zamanı da yoktur!

Sokağındaki hasta kedilere yiyecek veren bir avukat hanım şöyle dert yandı: "Savaş Hoca, komşularım, "yardıma muhtaç onca insan varken, kedilerle ilgileniyorsun" diyorlar. Halbuki gelirimin yarısı vergiye gidiyor. Bu vergi de insanlara ve onların ihtiyaçlarına harcanıyor. Ama bu hayvanlar sahipsizler!"

Kedilere yiyecek veren kişilerin, insanlara yardım yapmadıklarını veya kedilere yiyecek vermeyenlerin de insanlara yardım yaptıklarını düşünecek saflıkta değilim! “Sokakta bir sürü ihtiyaç sahibi var” diyenler, her evin bir duvarına kuş yuvası yapan veya göç edemeyen leylekler için vakıf kuran bir medeniyetin çocukları olduklarını unutmuşlar! Bu tür yorumlar merhametsiz insanların içlerinde sürekli taşıdıkları suçluluk duygularıyla ve kendilerini savunmak için söyledikleri klişe şeylerdir.

İnsanlar, alerji gibi sağlık sorunlarından dolayı veya bir şekilde hayvanları evlerinde istemedikleri için evlerinde veya kapılarında kedi beslemiyor olabilirler. Ama bunu yapanlara bilmiş bir şekilde ders vermeye çalışmalarını da abes buluyorum.

Şiir, roman, hikâye okumuyor, kedi beslemiyoruz. Hayatı Plazma TV’lerden veya internetten öğreniyoruz. Etrafımıza bakamıyoruz. Etraf "ciks" giyinmiş, ama kalpsiz insanlarla doldu. Ticaretimiz zayıfların veya yetenekli, ama kendilerini pazarlayamayan insanların suistimale uğradığı bir alan olup-çıktı. Başarı dijital bir kavram oldu. Anne sıcaklığıyla kalorifer sıcağını ayıramayan termometrelere benzedik; gerçek ve huzur veren başarılarla, tek boyutlu dijital-sayısal başarıları birbirinden ayıramaz olduk. Çünkü şiir okumuyor, kedi beslemiyoruz.

Şiir okumaya ve kedi beslemeye devam edeceğim; merhametli olmayı seviyorum ve seçiyorum. Evet daha çok inciniyor ve daha çok üzülüyorsunuz. Ama Allah büyük!
-----------
www.savassenel.com
-----------
Konuyla İlgili diğer yazılar:
Osmanlı Devletinde Hayvan Hakları
Siz Hiç Yağmur Altında Kedi Topladınız mı?
Internetin Ne Olduğunun Farkinda miyiz?
Sanat Eserleri Ne İşe Yararlar?
Çok mu Safım Dostum Sence?
Bilgisayar Kullanmak Sizi Daha Zekî Yapar mı?
Sosyalleşmek Masraflıdır.
Sizi Allah’a Emanet Ediyorum, Çünkü Kendinize Bakamayacak Kadar Meşgulsunuz!
Nedense Bazı Sorular Beni şaşırtıyor!
-----------
Konuyla ilgili film-kitap önerileri yapmak-almak ve yorumlarınız için:
savassenel@hotmail.com
savassenel@yahoo.com

1 comment:

  1. bayılıyorum ben size savaş bey. başkasınız bambaşkasınız ama belli ki amacınız bambaşka olmak değil.
    yorum yapıp berbat etmek istemiyorum bu güzel yazıyı. zaten gayet açık yazmışsınız.

    Saygılarımla,
    Mehmet A.

    ReplyDelete